Rıfat ŞAHİNER
Ütopya Yayınları – Sanat Dizisi
2015 / 205 sayfa
“Biz mi yaşamda yer değiştiriyoruz yoksa yaşam mı bizde yer değiştiriyor? Tüm kurallar kullanılmadan çöpe atılıyor artık, kuralsız bir ödünç alıp – verme… Yeni öngörüler için bir parça vakit var mı ki?”
Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Sanat Bölümü’nde Öğretim Üyesi olan Rıfat Şahiner’in son kitabı “Çağdaş Sanatta Temsiliyet Krizi” henüz şubat ayında raflardaki yerini alarak bizlerle buluştu.
Bu kitabı, yazarın deyimiyle, 2008 yılında yayınlanan ve Şahiner’in ilk basılı yayını olan “Sanatta Postmodern Kırılmalar” kitabının devamı niteliğinde görebiliriz.
Yazar, kitaplarından önce de Sanat, Postmodernizm, Popüler Kültür ve Video Estetiği konularındaki makale ve incelemeleri ile biliniyor. Kitap, çağdaş kuramlar ve güncel tartışmalarla günümüz sanatına ilişkin birçok olgu ve kavramı irdeliyor. Önemli birçok sanatçının yaklaşımları analiz edilirken herhangi bir kronolojik dizgeden hareket edilmiyor ve bu açıdan da okurun tüm analizlerden yola çıkarak farklı ve yeni çıkarımlarda bulunması bekleniyor.
Çalışmanın birinci bölümünde, Duchamp sonrasında sanatta benimsenen tutumların tartışıldığı, buna dair eleştirilerin değerlendirildiği bir metinle karşılaşıyoruz. Türkiye’de “Sanatın Sonu” kitabıyla gündeme gelen ve Allan Kaprow üzerinden postmodernist sanat anlayışlarına meydan okuyan Donald Kuspit’in tezlerinin tartışıldığı bu metin, postsanat deyimi üzerinden yürütülen eleştirel yaklaşımları detaylandırırken performans sanatı, Happeningler, Fluxus vb. post-Dushampyen tavırların günümüz sanatının doğasına olan etkilerini de yeniden gündeme getiriyor.
Bu bölümde, Derrida ve Baudrillard gibi yapısalcılık sonrası tezleriyle sanat ve düşün dünyasında yankılar uyandıran önemli iki düşünürün yaklaşımlarına da yer veriliyor.
Birinci bölümde, ayrıca Hal Foster’in avangardizm üzerine yaklaşımlarının tartışıldığı kuramsal bir metin de yer almakta.
İkinci bölümde ise, sanatın teknolojiyle kurduğu ilişki, gerek teknik gerekse estetik açıdan çok yönlü olarak irdelenirken aynı zamanda sürecin getirdiği yeni teorik tartışmalar, yeni medya olgusu ve bu olgunun tarihsel içeriğinin soruşturulduğu bazı metinlere yer veriliyor.
Üçüncü bölümde, ağırlıklı olarak küreselleşmenin sanat alanında ortaya çıkarttığı yeni tartışmalara odaklanırken, dördüncü bölümde ise, post feminizme, beden ve temsiliyet ilişkisine ve toplumsal cinsiyet meselelerine yer veriliyor.
Özellikle 1950 sonrası sanata odaklanan kitap, sanat alanında kuramsal okuma yapmayı sevenler, eleştirel düşünmek isteyenler ve içerdiği bilgilerle sanat ile ilgili tarihsel bilgilere ulaşmak isteyenler için güzel bir kaynak olacaktır.
İyi okumalar…
Hazırlayan: Yiğit KOÇBAY