Ömer GEMİCİ | Fotoğrafta Eğitim Sorunsalı ve TFSF’nin Bakışı (35. Sayı)

Fotoğraf dünü bugüne, bugünü yarına bağlayan ve dünyanın her yerinde tercümeye gerek kalmaksızın anlaş(ıl)mayı sağlayan bir iletişim aracıdır. 18 ve 19. yüzyılda resme rakip bir ürün olarak gelişti. 20. yüzyılda belge, savaş yılları ve devrimlerin politik malzemesi oldu. Günümüzde ise artık yaşamın her alanında, her yerdedir.

Dünün sıradan kutu makineleri yerine bugün bir cep telefonu, en gelişmişinden bir DSLR ya da aynasız fotoğraf makinesi de olabilir çekim aracı. Nesnenin kişiye sunduğu sonsuz sayıdaki görüntü seçeneklerinden birini seçmeye karar verir kişi. Kişiyi seçici, sorgulayıcı ve yaşama kurallı ve alıcı gözle bakan biri olmaya yönlendiren fotoğraf(çılık), salt makinenin değil; çekenin beyninin, yüreğinin ve bu bağlamda yaşama bakışının bir ürünüdür.

Toplumu ve onun içinde kişi olarak kişisel ve toplumsal yaşamını sürdüren kişiyi bu denli etkileyen fotoğraf çekme eylemi sıradan bir iş değil; kurallı, bilerek ve isteyerek yapılan bir edimdir. Eğitimin dört temel öğesi “neyi, nerede, nasıl, ne zaman?” sorularının yanıtlanması fotoğraf eğitiminin de temel sorunudur.

Ülkemizde fotoğraf eğitiminin akademik olarak verildiği örgün eğitim kurumları yeni olmakla birlikte var. Amatör veya profesyonelce fotoğraf çekenlerin, fotoğraf severlerin/fotoğraf dostlarının neredeyse tamamının akademik bir eğitim almamış olduğu bilinen bir gerçektir. Deyim yerindeyse hemen herkes “mektepli” değil, “alaylı”dır bir bakıma. Fotoğraf sanatı dernekleri, akademik eğitim al(a)mamış olmakla birlikte fotoğrafa ilgi duyan her yaş ve toplumsal kesimden kişi için bir buluşma ortamıdır. Fotoğraf severlerin bir kısmı kendi doğruları ve beğenileriyle fotoğraf üretip yaygın internet ortamında ürünlerini paylaşıp doyuma ulaşırken çokçası da fotoğraf sanatı derneği adıyla yapılanan sivil toplum örgütlerine yöneliyor. Hem aidiyet duygusunun verdiği hazzı yaşıyor, hem alıyor hem de ürünlerini paylaşıyor. Kişi bu sıcak ortam içinde eleştiri ve özeleştiri eşliğinde kendini geliştirirken hem özgüveni artıyor hem de içine kapanık bir yaşam biçimi yerine toplumsallığın sorumluluğuna ulaşıyor. Fotoğraf sanatı derneklerinin tüzüklerinde yer alan birçok güzel amacın içinde fotoğrafı sevdirmek, yaygınlaştırmak da var. Bu bağlamda Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Balıkesir, Samsun gibi kentlerdeki birkaç on yıl geçmişe sahip fotoğraf dernekleri eğitim sorunu yaşamıyorlar. Buna karşın taşrada yeterli eğitim olanağı bulamayan derneklere bu eğitim alt yapısını, veri akışını sağlamak, doğal olarak bu derneklerin üst yapı örgütü olan Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu’na kalıyor.

Üye/federe derneklerden gelen istek ve önerilerden, özellikle eşgüdümü, içerikte birlikteliği sağlamak; bu alt yapıyı onlara oluşturup, ulaştırmak bir ihtiyaç olarak belirmiştir. Yıllar içerisinde üye derneklerin önerdikleri, eğitim alanında deneyimi ve bilgi birikimi olan gönüllü eğitimcilerle bir eğitim komisyonu oluşturularak bir temel fotoğraf(çılık) eğitim seti hazırlanmasına girişilmiştir. Derneklerden gelen katılımcılarla yapılan toplantılarda eğitim setinin içeriği belirlenmiş, konulara ilişkin görev paylaşımı yapılmış, konu metinleri ve taslak sunum örnekleri hazırlanarak dolaşıma sokulmuştur. İki yıllık bir geri dönüşüm süreci sonunda metinler yerine oturtulmuş ve “Temel Fotoğraf Bilgisi” kitabının basımı gerçekleştirilmiştir. Kitap, olabildiğince güncel, görsel olarak hazırlanmış; tekrarlardan ve popülist yaklaşımdan uzak durulmuştur. Anlatım dilinde olabildiğince birliktelik, sadelik ve anlaşılabilirlik öne çıkarılmıştır. Eğitimin öğrenme evreleri içinde yer alan bir sorunun çözümü için yapılması gereken “girme”, “keşfetme” ve “açıklama” bu ürünle yerine getirilmiştir. Bundan sonrası bir başucu kitabı olarak fotoğraf severlere sunulacak kitabın örnek konu anlatım sunumlarının ivedilikle hazırlanıp dolaşıma sokulması ve uygulamalarla “derinleştirme” ve “değerlendirme” evrelerinin de tamamlanmasıdır.

TFSF’nin önemsediği bir başka konu, derneklerimizde eğitmen olarak görev alacak eğiticilerin, öncelikle teorik ve pratik olarak fotoğraf konusunda yetkin ve etkili eğitim vermesi beklenir. Bu amaçla eğitmenlik becerilerinin geliştirilebilmesinde yardımcı olacak eğitimcinin eğitimi programlarının açılması, özellikle ortak eğitim kitabımızın temel alınarak eğitim yönteminin belirlenmesi, derneklerde verilen fotoğraf eğitimlerine bir standardizasyon getireceği gibi eğitimlerde de bir dil birliği sağlayacaktır.

Eğitimcinin eğitimi programında, öğrenmeyi öğretmek, iletişim kurma ve eğitim iletişimi, anlatım yöntemi, sunuşun planlaması, kullanılacak materyallerin hazırlığı, sunuşun gerçekleştirilmesinde dikkat edilecek noktalar (ses, beden dili vs.) ve katılımcıların eğitime aktif katılım denemeleri gibi yöntemlerin fotoğraf eğitimini verecek olan eğitimciye öğretilmesi daha sağlıklı bir eğitim profilinin oluşturulması açısından önem taşımaktadır.

Dr. Ömer GEMİCİ (BASAF)
TFSF Eğitim Birimi üyesi

Kontrast Sayı 35, Mayıs-Haziran 2013

Bizi paylaşın..