• Günümüzün önde gelen güncel sanatçılarından Alman ressam Gerhard Richter’in Domplatz, Mainland (Katedral Meydanı, Milano) adlı eseri ABD’de 2013 yılında düzenlenen açık arttırmada 37 milyon dolara satılmıştır. Gerhard Richter buluntu fotoğraf ile en çok ilgilenen ve işlerinde kullanan sanatçılar arasındadır.
Gerhard Richter 1960’lı yılların başlarından itibaren gazetelerden kesilmiş fotoğraf kupürlerinden, eski fotoğraflardan ve kendi fotoğrafları ile eskizlerinden oluşan bir koleksiyon yapmaya başlamış ve buna da “ Der Atlas” adını vermiştir. 1970’li yıllarda Der Atlas’a kendisinin ve ailesinin fotoğraflarını da eklemeye başlamıştır. Günümüzde 800 sayfayı bulan bu çalışma pek çok kez sergilenmiştir. Der Atlas Gerhard Richter’in sanatının gelişimini, en önemli eserlerini yaratmadaki düşünce biçimini, sanatının çok katlılığını ve felsefesini anlamak için son derece önemli bir dokümandır.
Richter aynı zamanda üzeri boyanmış fotoğraflar (overpainted photographs) serisi ile de tanınmıştır. Richter kendisi de fotoğraf çekmiş ve fotoğrafın yalınlığından ve objektifliğinden etkilendiğini her fırsatta dile getirmiştir. Çoğunlukla magazinlerden kesilmiş fotoğrafların veya pasaport fotoğrafı gibi gündelik hayatta kullanılan, özünde estetik olmaktan uzak sahipsiz fotoğrafların üzerini boyayarak onlara estetik bir değer kazandırmayı hedeflemiş ve portreler, aile, insanlar, manzara, kış, orman gibi başlıklar altında topladığı fotoğrafların üzerini boyayarak pek çok başyapıta imza atmıştır.
• İtalyan asıllı, Londra’da yaşayan sanatçı Maurizio Anzeri sahipsiz vernaküler fotoğrafların, özellikle de portrelerin üzerine yaptığı nakış işlemeleri ile tanınmaktadır. Sanatçı çoğunlukla 20. yüzyılın ilk yarısında çekilmiş fotoğrafların bizde yarattığı belli belirsiz korkuları açığa çıkartmayı hedefler. Anzeri eserlerini oluştururken fotoğraftaki kişinin aurasının kendisinde yarattığı hislerden yola çıktığını belirtmektedir. Anzeri bu yapıtları ile 15 ten fazla kişisel ve karma sergide yer almıştır ve halen Saatchi Gallery sanatçısı olarak çalışmalarına devam etmektedir.
• Buluntu fotoğraflar temelli güncel sanat yapıtlarını izleyici ile buluşturmak için New Art Gallery’ de Nisan-Mayıs 2015’te “FOUND” (Bulunmuş) adı altında karma sergi düzenlenmiştir. Sergi ile buluntu fotoğrafların güncel sanatçılar tarafından nasıl kullanıldığının ve yorumlandığının gösterilmesi amaçlanmıştır. Bu sergide eski anı (sınıf, yıllık v.s.) fotoğraflarını kurşun kalem ile idealize ederek hipergerçekçi, üslupta çizen Paul Chiape, Eski posta kartlarını alıp onları yeniden sanat eserine dönüştüren Ruth Claxton, Buluntu fotoğrafa daha çok atılmış fotoğraflar üzerinden anlattıkları hikayeler ile yaklaşan Vesna Pavlovic ve Erik Kessels ile Julie Cockburn, John Stezaker’in işleri ön plana çıktı.
• Buluntu fotoğrafları konu alan ve değişik açılardan inceleyen, pek çok saygın yayın mevcut. Erik Kessels, Andre Thijssen, Sabine Verschueren, Hans Wolf tarafından seçilmiş sahiplerince beğenilmemiş ve atılmış fotoğrafların seçkisinden oluşan, 2006 yılında KesselsKramer yayınevi tarafından basılmış “Wonder Rejected Photos” bunlardan en önemlilerinden biridir.
John Foster’ın 2014 yılında Blurb Kitabevinden çıkan “The Vernacular Portrait” yine aynı yayınevinden 2016 yılında çıkan “Now I See You” adlı vernaküler fotoğraf seçkilerinden oluşan kitapları da önemli yayınları arasında değerlendirilebilir.
Vernaküler fotoğraf veya buluntu fotoğrafı ana konu olarak işleyen pek çok internet sitesi mevcut. www.foundphotography.com, bunlardan biri ve ilgilileri için ziyaret etmeye değer. Ayrıca www.flickr. com gibi pek çok ziyaretçisi ve üyesi olan internet sitesinde buluntu fotoğrafa ayrılmış özel bölümler var. Flickr’daki “Museum of Found Photographs” buna örnek olarak değerlendirilebilir.
• Buluntu fotoğraflar internetteki açık artırmalara ve müzayede evlerince düzenlenen canlı açık artırmalarda kendine yer buluyor. SWAN Auction Galleries internetteki açık artırma ile sanat eseri ve buluntu satan takip edilebilecek galerilerden biri.
Örnek olarak 20.yüzyıl başında Fransa’da yapılan bir çelik köprünün yapılışını dokümante eden 63 fotoğraflık koleksiyon 17 Nisan 2014’te yapılan açık arttırmada 22,500 USD ‘a alıcı bulmuştur.
• Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde “Unfinished Stories Snapshots From The Peter J. Cohen Collection (Bitmemiş Hikâyeler, Peter J. Cohen Koleksiyonu’ndan fotoğraflar) adı altında 11 Temmuz 2015 ile 28 Şubat 2016 arasında bir sergi düzenlenmiştir. Sergi Peter J. Cohen’in çeşitli yollarla toplamış olduğu 50.000’e yakın kayıp, hatalı, üst üste basılmış, beğenilmediği için atılmış, ikinci el pazarından alınmış fotoğrafların içinden seçilmiş 300 fotoğrafı içermekte idi.
• Studio Canopy Collective Clevland’da 12 Mayıs 2016’da açılan Shari Wilkins’in Buluntu fotoğraflar sergisi fanilik duygusunu işliyor. Uzmanlık alanı geç 19.yüzyıl ve erken 20.yüzyıl civarında çekilmiş vernaküler fotoğraf olan Wilkins, genellikle bu buluntu fotoğraflar ile oynayarak bunlardan prokovatif dizinler yaratıyor. Cleveland Print Room’u 2013 yılında kuran, halen karanlık oda ekipmanlarını kullanarak geleneksel analog fotoğraf çekmeye devam eden Shari Wilkins’in çalışmaları takip edilmeye değer.
• Ülkemizde de buluntu fotoğraflar güncel sanatçıların önemsediği, ilham aldığı, işlerini dayandırdığı ve kendilerini ifade aracı olarak kullandıkları önemli materyallerdendir.
Buluntu fotoğrafını ve kendine mal etme olgusunu sıkça kullanan toplumsal belleğimizi sorguladığı yapıtlarında zaman olgusunun kişisel tarihinin süzgecinden geçirerek gündeme getiren güncel sanatçımız Gülsün Karamustafa‘nın (Ankara 1946) çalışmalarının bazıları bu kapsamda değerlendirilebilir.
• Kronografya, 1994 (Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi) 1950-1953 yılları arasında yayınlanmış 60 adet Radyo Haftası dergisinin kapaklarından alınmış fotokopilerle oluşturulmuş bir sergidir.• Etiket, 2011 (Ifa Gallery, Berlin) yerleştirme sergisinde vernaküler fotoğrafların günlük kullanılan nesnelerin (bardak, tabak, fincan) üzerine baskı yapmıştır.
• The Apartment Building (Apartman) Sergisi fikri (Şubat-Mart 2012, National Museum of Contemporary Art (EMST, Atina) Cihangir’deki Başlamacı apartmanında yaşayan ve 6-7 Eylül olayları sonunda İstanbul’u terk eden Vaslamatzis ailesinin hikâyesinden etkilenmesine sebep olan bir fotoğraf ile başlar. Ayrıca Karamustafa ailenin ve dönemin fotoğraflarını apartmanın maketi ile birlikte serginin parçası olarak ta kullanmıştır.
Karamustafa’nın Güllerim Tahayyüllerim adlı çalışmasının (13. İstanbul Bienali, 2013) çıkış noktasını oluşturan bir vernaküler çocuk fotoğrafıdır. Tren penceresinden dışarıyı izleyen bir kız çocuğu fotoğrafı üzerinden bir dönemi, bir tarihi anımsatmış, toplumsal belleğimizi ve ölümlülük gerçeğinin altını yine bu fotoğraf aracılığı ile çizmiştir.
Eğitmen ve Ressam Yakup Kuyucu’nun 2008 yılında gerçekleştirdiği manifestosu: “Sahip olduğumuz fotoğraflar kimsesizdir. Her biri bir ölüye dokunma hissi uyandırmalı sizde! Çünkü ölüm kimsesizdir ve bir kâğıdın ömrü insan ömründen fazladır. Her bir fotoğraf bitpazarında bir sandığın içinden buluntudur ve satılan birer nesnedir. Satılan bu nesnelerin elinizde birer sanat eserine dönüşmüş halleri bile tekrar çöp olmaya değin bir dönüşümün içine geçeceklerdir. Ve bu dönüşüm sizin şu an kaydedilen fotoğrafın yerini tutan video görüntüleriniz eşliğinde tekrar burada size sunulacaktır. Yani sizler de bu döngüye dahil oldunuz. Ve görüntüleriniz bitpazarı yerine internet çöplüğünde anısını yitirerek kaybolacak ve birileri ona ulaştığında benim size söylediklerimin aynısını başkalarına söyleyecektir” olan enstalasyon, performans ve video performansı bu konuda yapılmış önemli sanatsal etkinlikler arasında sayılabilir.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Fotoğraf Bölümü Başkanlığını yapan Sn. Yusuf Murat Şen ülkemizdeki önemli fotoğraf koleksiyoncularından biridir. Yıllar önce bitpazarında bulduğu Abdullah Biraderler ’e ait bir fotoğraf ile koleksiyonculuğa başlayan Şen, zaman zaman çeşitli üniversitelerde sunumlar yapmakta ve izleyiciler ile koleksiyonunu paylaşmaktadır.
İsmail KOÇ
Kontrast Sayı 51, Güz 2016