İmren DOĞAN PINAR | Kentin Düğüm Noktaları: Meydanlar (36. Sayı)

Kenti; farklı mekânların ve işlevlerin oluşturduğu çoğulluklar toplamı olarak tanımlayabiliriz.

Kent yaşamının en önemli özelliklerinden biri bu çoğullukların istemsiz olarak, rastlantısal gelişen karşılaşmalarıdır. Aynı zamanda kentsel çelişkilerin odaklandığı alanlar olarak öne çıktığı ölçüde farklı kesimler için farklı anlamlar ve işlevler taşıyan kamusal alanlardır. Bu farklılıkların, toplumsal bir zeminde bir araya gelerek birbirleriyle etkileşmeleri ve paylaşımlarda bulunabilmeleri, bireylerde bütünleşme ve aidiyet duygusunun oluşumu, demokrasi ve kentlilik bilincinin gelişimi, kentin düğüm noktaları olan meydanlarda başlar. İnsanın en temel gereksinimlerinden olan ilişki kurma ve böylece sosyalleşme ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olarak ortak paydaları kentleri olan sosyal oluşum ve toplulukların oluşumuna katkıda bulunur.

Kentte yaşayanlar için meydan, gündelik yaşamla iç içe geçmiş aktivitelerin alanıdır. Kimi zaman bir buluşma mekânı, kimi zaman yorgunluk atıp dinlenme yeri, kimi zamansa bir gösteri mekanı.

1 Mayıs 1996, Kadıköy, İstanbul f: Ali ÖZ
Mavi Marmara Gemisinde Öldürülenlerin Cenaze Töreni, 2010, Beyazıt, İstanbul f: Ali ÖZ
Gezi Parkı Olayları, 2013, Taksim, İstanbul f: Ali ÖZ

Devletin gücünün simgesel ve işlevsel olarak kamuya sunulmasında ise bir güç alanıdır. Toplumsal açıdan önemli fonksiyonları barındıran ve dönemlerinin önemli olaylarına tanıklık etmiş meydanlar, kent ve onu belirleyen ana parçalar olarak, toplumsal belleğin, kimliğin, aidiyetin oluşumundaki asıl etmenleridir. Parçası olduğu kentle fiziksel, sosyal, kültürel, tarihsel bağlamda bir bütündürler ve kentin kültürel özelliklerinin ve tarihi geçmişinin anlaşılmasında, kimliklerinin belirlenmesinde ve özgün karakterinin oluşumunda son derece etkilidirler.

Meydanlar, toplumun her katmanından bireylere hizmet ederken bu toplumsal işlevinin yanı sıra kent imgesinin oluşumunda da etkilidir. Temelde sosyal, kültürel, siyasal ve ticari amaçlar için bir araya gelme gereksiniminden doğan bu alanlar, ortak akıl ve sınıf bilincini de etkileyerek gerek birey ve toplum ilişkilerinin ve gerekse sosyal yapılanmanın oluşumunda beyin görevi görürler. Kentsel iletişim ve birlikteliğin merkezi olarak, kent kimliğinin oluşumuna ve kentin kendi kültürünü yaratmasına öncülük ederler.

Kent meydanlarının bir diğer önemli fonksiyonu ise özgürlük ve demokrasi mücadelelerinin platformlarıdır. Halkın, iktidardan beklentilerini dile getirdikleri alanlardır.

Ekonomik Kriz Eylemleri, 1998, Kızılay, Ankara f: Ali ÖZ
1 Mayıs 2009-Taksim, İstanbul f: Ali ÖZ

Meydanların ilk oluşumunun iktidarın kendi gücünü ve otoritesini sağlamlaştırma niyetiyle bağlantılı olduğunu biliyoruz. Dinin egemen güç olduğu Ortaçağ döneminin meydanları, dinsel törenlerin gerçekleştirildiği alanlar olmanın yanı sıra yasalara uymayan ve isyan çıkaranların idam edildiği, otoritenin oluşumuna hizmet eden, zemin hazırlayan alanlardı. Rönesans döneminde, oldukça büyük biçimde inşa edilen bu alanlara konulan askeri ve dinsel simgeler, iktidarın gücünü simgeleyen anıtsal yapı ve heykellerle, adeta bireyin iktidar karşısındaki güçsüzlüğü sembolize edilmek isteniyordu. Bugün ise Dünyada meydanlara baktığımızda iktidarlar, birbiriyle en az ilişki içinde yaşayan topluluklardan yana bir anlayışla meydanlara karşı bir tavır sergilemekteler.

2002 Ekonomik Kriz Eylemleri, Tandoğan, Ankara f: Ali ÖZ

Şehirler meydanlarıyla vardır, Paris, Republique Meydanı’dır, Londra, Trafalgar. Asırlara varan tarihiyle bir devrimin sembolü olmuş Kızılmeydan (Moskova), 20.yy’ı tamamlayan büyük olayların kaynağı Tiananmen (Pekin), Mısır devriminin sembolü Tahrir. İstanbul’un tarihi ile iç içe ve kent imgesini oluşturan en önemli ögelerden Beyazıt, yakın zamana kadar 1 Mayıs kutlamalarının sembol adresi bugünse Gezi Parkı eylemlerine tanıklık eden Taksim Meydanları.

Cumhuriyetin kuruluşuna tanıklık etmiş, uyanışın simgesi Ulus, bugün artık meydan özelliğini neredeyse kaybetmiş Tandoğan, kenarından köşesinden kent kültürü ve estetiğinden çok uzak binalar ve trafik nedeniyle traşlanmış Kızılay, İzmir’ de toplumsal hareketlerin başlangıç ve bitiş noktası Gündoğdu Meydanları… Tarihten bugüne agora, forum, plaza, cambo, piaza, grandplace olarak pekçok isimle anılan meydanlar.

Cumhuriyet Mitingi-2007, Gündoğdu, İzmir f: Ali ÖZ

Cumhuriyetin ilk dönemlerinde de kentin temel ögesi olarak kent kültürünün önemli bir parçası iken Türkiye’nin 1950’li yıllarda başlayarak hızlanan gelişme ve değişme sürecinde, yaşadığı hızlı kentleşme olgusuyla birlikte kentler sürekli büyümüş ve nitelik olarak değişmiştir. Tarih boyunca kentlerimizin kimliğini ve kişiliğini ortaya koyan önemli bir kentsel yaşam odağı iken günümüzde taşıt trafiğini hafifletecek kavşaklara, otoparklara dönüştürülerek özgün değerlerini yitirmişlerdir. Bu aynı zamanda kentlilerin ev ve iş arasındaki sıkışmış yaşamları, neredeyse getto niteliğindeki mahalle ve sitelerdeki yaşamları veya AVM’lere hapsedilmeleri ile bireyselleşmeyi ve kalabalıklar içinde yalnızlaşmayı getirmektedir.


Kaynakça
1.http://www.sendika.org/2011/07/kent-meydanlarimahmut-ustun/
2.http://www.birgun.net/city_index.php?news_code=1241147741&day=01&month=05&year=2009

İmren DOĞAN PINAR

Kontrast Sayı 36, Temmuz-Ağustos 2013 / Kent ve Fotoğraf

Bizi paylaşın..