Fotoğraf sanatı alanında faaliyet gösteren bir örgüt olarak AFSAD’ın Türkiye’deki fotoğraf örgütlenmesindeki yeri ve işlevi nelerdir?
AFSAD 35 yılı geride bırakırken, ki bu az bir zaman değildir, geriye dönüp bakıldığında Türkiye fotoğrafına önemli katkıları olduğu görülecektir. Yetişmesinde destek olduğu fotoğrafçılar, çıkardığı dergiler, sempozyumlar ve sergiler başta olmak üzere, 35 yılda geçekleştirdiği işlerin değerlendirmesinin o günün şartları dikkate alınarak doğru bir sekilde yapılması, geçmiş ve bihassa gelecek için önemlidir. Buradan çıkan verileri değerlendirirsek, bugün gelinen noktada ve şartlarda, kişilerin fotoğrafik talepleriyle sınırlı bir durum oluşmuştur. Şimdi AFSAD’ın kurum olarak, fotoğraf konusunda üzerine düşen nedir, bunun cevabını vermek gerekiyor.
AFSAD’ın örgütlenme biçimi ve faaliyetleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
AFSAD kurumlaşmasını en azından Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleştirmiş bir dernektir. Bu, zamanla kişilerin, grupların düşünceleriyle biçim değiştiren bir yapı oluşturdu. Ancak AFSAD ilk kurulduğu günden beri, temelde, aynı şekilde devam etmektedir. Yönetim Kurulu bile ilk günden bu yana ne bir kişi artmış ne de eksilmiştir. Dernek fiziksel olarak bu kadar büyürken, gelenlerde bu kadar artış varken, faaliyetler artmış ve çeşitleri bu kadar çoğalmışken. Hatta kredi borcunun ödenmesi bile başlı başına bir konuyken bu yönetim şekli AFSAD’ı taşımaz duruma gelmiştir. Derneğin bugün yapması gereken, günün şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun yeni bir yönetim biçimi şekillendirmektir. Bence AFSAD’ın birinci meselesi budur ve bunu da örnek olacak şekilde yapmalıdır.
AFSAD’ın diğer fotoğraf oluşumlarıyla etkileşimini değerlendirir misiniz?
AFSAD’ın ve diğer fotoğraf derneklerinin birbiriyle ilişkileri şöyle olmaktadır. Dernek yönetimindeki kişilerin birbirleriyle tanışıklık dostlukları varsa bir yakınlaşma olmakta, yoksa bir şey olmamaktadır. Ben 25 yılda bunu gördüm. Fotoğraf derneklerinin bir araya gelip veya en azından yakın coğrafyadaki derneklerin bir proje gerçekleştirdiği olmuş mudur? Burda kastedilen geleceği olan kurumsal ilişkilerdir, günlük temaslar değil. Bir de bu ilişkilerde federasyon bir mesele halinde durmaktadır. Herkes federasyondan şikayetçi. Arkadaşlar bu federasyon bizim, kimi kime şikayet ediyorsunuz anlamış değilim.
Umut ederim derneklerarası iletişimsizlik, kopukluk gelecek günlerde ortadan kalkar, hep beraber güzel ve başarılı etkinlikler gerçekleştiririz.
Bir sivil toplum örgütü olarak AFSAD’ın dünden bugüne toplumdaki yeri nedir?
AFSAD’ın ilk kurulduğundaki politik yapısı Türkiye’nin değişen ekomomik ve politik yapısı ile birlikte değişimler göstermiştir.Türkiye gibi geçmişi krizlerle dolu bir ülkede 35 yılda gelen yönetimlerin değişik refleks leri olmuşsa da, genelde AFSAD demokrat yapısını muhafaza etmiştir.
Yarının AFSAD’ı ya da fotoğraf derneği nasıl olmalıdır?
AFSAD ve diğer fotoğraf dernekleri, bir duruş sergileyerek, fotoğrafı sanat ortamının gündemine taşımalı, bunu yaparken örgütsel olarak yeni teknolojiden yararlanarak fotoğrafın düşünsel ve felsefî yönden derinlik kazanması ve biçimsel olarak yeni ufuklara yönelmesine zemin yaratılmalıdır. Şimdi durum nedir derseniz; F.R. Leavis’in bir sözü var: “Modern kültür pasif oyalanmaya yönelik bir eğlence endüstrisi haline gelmiştir.”(*)
Ben bunun iki kelimesini değiştirerek şöyle diyorum: FOTOĞRAF, PASİF OYALANMAYA YÖNELİK BİR EĞLENCE ENDÜSTRİSİ HALİNE GELMİŞTİR. Bugünkü sayısal teknolojide durum tam da budur.
Bu cümlenin altına imzamı atıyorum.
(*) Kitle kültürü sineması ve B filmi. F.R.Leavis. Hayalperest yayınları. Ocak 2012, sayfa 24.
Kontrast Sayı 32, Kasım-Aralık 2012