Zuhal ÖZEL | Fotoğraf Ajanslarının Doğuşu ve Gelişimi (42. Sayı)

Yazılı basın tarihinde olayların görsel olarak anlatımına yönelik ilk örnekler, çizilen desenler ve resimlerdir, bu resimler genellikle olayların yeniden yorumlandığı ya da yeniden yaratıldığı, yenilgiler yerine zaferlerin süslenerek anlatıldığı görüntülerdir. Fotoğrafın basın dünyasına girişi 1850’li yıllara rastlar, Avrupa ve Amerika’da kazalar, çatışmalar görüntülenir. Ancak, gerçek anlamda basın fotoğrafçılığı, 1855 – 1856 yıllarında İngiliz fotoğrafçı Roger Fenton (1819 – 1869) ile başlamıştır. Fenton’un Kırım Savaşı fotoğrafları Illustrated London News’de tahta oymalardan yapılan gravürler biçiminde basılmıştır.

Toplumsal anlamda önemi olan bir olayı fotoğraflamak ve bunu geniş kitlelere duyurmak fotoğrafçıların ilgilendikleri konulardan biridir. Basın fotoğrafçılığı adı altında gelişen bu alan içerisinde savaş fotoğrafçılığı önemli bir yer teşkil eder. 1861-1865 yılları arasında Mathew Brady ve arkadaşları Amerikan İç Savaşı’nın fotoğraflarını çeker. Brady’nin çalışma sistemi tam olarak günümüzdeki gibi olmasa da fotoğraf ajanslarına benzer. Timothy H.O’Sullivan ve Alexander Gardner gibi yaklaşık yirmi fotoğrafçıyla birlikte çektikleri fotoğraflar arasında savaş alanları, cepheler, askerler, esirler, yaralılar, hastaneler, harabeler, limanlar, gemiler, demiryolları ve askeri malzemeler görülür.

Amerika’da fotoğraf ajansı deneyimi 19. yüzyılın sonlarına dayanır. En önemlilerinden biri, Amerikan haber fotoğrafçılığının babası olarak nitelendirilen George Grantham Bain tarafından 1898 yılında New York’ta kurulmuştur. Ajans kendi fotoğraflarının yanı sıra diğer ajanslardan edindiği fotoğrafları yüz civarında gazeteye dağıtmıştır.

En eski ajanslardan biri olarak bilinen Bulla, St Petersburg’da Rus haber fotoğrafçılığının babası olarak tanınan Karl Bulla tarafından kurulmuştur. Rus- Japon Savaşı (1904-1905) ve 1905 Devrim’ini fotoğraflayan Bulla, hem Rusya’da hem de Batı Avrupa’da gazetelere fotoğraf ve haber göndermiştir. Uzun bir kariyere sahip olan Bulla, St Petersburg’un önemli bir sanayi ve ticaret merkezi olarak gelişimini, askeri ve deniz aktivitelerini, gemi yapımı, tiyatro yaşamı ve kişiliklerini, sel ve yangınlarını, 1905 Devrimi ve devrimcilerini fotoğraflamıştır. Alman-Rus fotoğrafçı hakkında çok fazla bilgiye sahip olmasak da, Bulla’nın 1875’de St Petersburg’da bir portre stüdyosu açtığı ve 10 yıl sonra haber fotoğrafçılığına geçiş yaptığı bilinmektedir. Die Woche, Berliner Illustrirte Zeitung ve L’Illustration gibi yerli ve yabancı gazeteler için çalışmış ve Foto Bulla imzasıyla bir ajans kurmuştur. Chronicle of St Petersburg Life adında düzenli yayınlanan bir dergi çıkarmıştır. Oğulları Alexander ve Victor da haber fotoğrafçılığı yapmalarına ve babalarının ajansında çalışmalarına rağmen, Foto Bulla bir çok fotoğrafçıyı ajansları kapsamına dahil etmiştir. Bulla fotoğraf ajansı uzun süre standart olarak kalacak bir yapılanma olmuştur.

1920’lerin sonunda Almanya’da fotoğraf ajanslarının sayısı, az sayıda kadrolu fotoğrafçı çalıştırabilen dergilerden gelen taleplerle artmıştır. Bu dönemde Dephot, Mauritius, Wide World gibi ajanslar dergilere ve gazetelere fotoğraf servisi yapıyordu. Çoğu politik olarak tarafsız veya genel olarak burjuva karakterine sahip olmalarına rağmen, işçi görüntülerini dağıtan Alman Kominist Partisi’nin Berlin Unionbild (Union Photo Agency) gibi bazı sol organizasyonları da vardı.

Fotoğraf ajanslarının basın fotoğrafçılığının gelişiminde çok büyük etkileri vardır. İki dünya savaşı arasında önemli çalışmalara imza atan Berlin merkezli Dephot (Deutscher Photodienst) ilk Alman fotoğraf ve haber ajanslarından biridir ve 1928 yılında Simon Guttmann ve Alfred Marx tarafından kurulur. Ünlü fotoğrafçıların hemen hemen hepsi burada çalışacaktır. Ajansa, Umbo ve Felix H. Man 1929 yılında, Kurt Hübschmann (Hutton) 1930 yılında katılır, ayrıca kadroda Walter Bosshard, Harald Lechenperg, Andrè Kertèsz, Alfred Eisenstaedt, Germaine Krull ve kısa bir süreliğine Robert Capa gibi isimler vardır. Üyelerinin çalışmaları Berliner Zeitung Illustrirte ve Münchener Illustrierte Presse gibi önemli resimli gazetelerde yayınlanır. Dephot 1932 yılında iflas eder, ancak kısa bir süre sonra Degephot (Deutsche Photogemeinschaft) ismiyle çalışmaya tekrar başlar.

Baskı ve fotoğrafçılık teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte haberler fotoğraflarla birlikte daha sık verilmeye başlar. Özellikle fotoğraf makinelerinin küçülmesi, filmin ışığa duyarlılığının artması ve hareketi yakalayabilmesi basın fotoğrafçılığının patlamasına neden olur. 1930’larda 35mm fotoğraf makinelerinin gelişmesi ve haber fotoğraflarının bir kıtadan diğerine telefon hatları üzerinden birkaç dakikada iletilebilmesiyle birlikte basın fotoğrafçılığı altın çağına girer. Bu dönemde Life, Paris Match, Sports Illustrated, The Daily Mirror, New York Daily News gibi fotoğrafa önemli oranda yer veren gazete ve dergiler yayınlanmaktadır.

Fotoğraflı gazete ve dergiler, yetenekli foto muhabirlerinin ve fotoğraf ajanslarının ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur. Fotoğraf ajansları, kendi bünyesinde bulunan fotoğrafçıların çalışmalarını periyodik olarak yayınlanan gazete ve dergilere ve diğer müşterilere belli bir komisyon karşılığında pazarlamak üzere organize edilmiş kuruluşlardır. 1930’lu yıllarda maaşlı ama aynı zamanda freelance çalışan fotoğrafçılar sıcak haber peşindedirler. Fransa’da 1934 yılında kurulan Alliance Photo, daha sonra Magnum’un yöneticisi olacak Maria Eisner adındaki Alman bir sürgün tarafından kurulur. Uluslararası bir dağıtım ağı geliştiren ajansta Capa, Chim, Denise Bellon, Pierre Boucher, Henri Cartier Bresson da bir süre çalışır.

Alliance’ın Amerikan bağlantılarından birisi, New York’ta 1935 yılında kurulan Black Star ajansıdır. Kurucuları, üç Berlin Yahudi göçmeni olan Berliner lllustrierte Zeitung’un editörü Kurt S. Safranski, yayıncı Kurt Kornfeld ve Almanya’da Mauritius adlı fotoğraf ajansının eski sahibi Ernest Mayer’dır. Fritz Goro, Philippe Halsman, Andreas Feininger, Wolfgang Weber, Woltar Bosshard, Herbert Gehr, Roman Vishniac, David Seymour, Robert Capa, Ralph Crane, Victor de Palma, Kurt Severin ve geçtiğimiz yüzyılın en iyi foto röportajcılarından biri olarak nitelenen W.Eugene Smith gibi dünya çapında 350 fotoğrafçı ile çalışan Black Star, haber fotoğrafçılığı, kurumsal fotoğrafçılık ve stok fotoğrafçılığı alanlarında çalışır. Black Star, bir fotoğraf ajansı olarak aralarında New York Times’ın da bulunduğu gazetelere, kitap yayımcılarına, sanayi ve reklam sektörüne fotoğraf servisi yapar. Bütün fotoğrafçılarına büyük kolaylıklar sağlayan, onların tüm haklarına saygılı olan Black Star, basın fotoğrafçılığında önemli bir kilometre taşıdır.

Günümüzde halen işlevini sürdüren ve dünyanın sayılı ajansları arasında yer alan Black Star, özellikle ilk yıllarında Life dergisi ile kurduğu yakın ilişki ve kurucularının Avrupalı fotoğrafçılar ve yayıncılarıyla bağlantıları sayesinde başarıyı hızlı bir şekilde yakalamıştır. Black Star, göçmen Avrupalı fotoğrafçıların Amerikan toplumuna uyumunu kolaylaştırırken, Alman resimli dergilerinde kullanılan foto-röportaj tekniğini Amerikan basın fotoğrafçılığına taşımıştı.

1930′ların sonu ile 1940′lı yılların başında Amerikan gazete ve dergilerinin sayısı arttıkça, fotoğraf ajansları da çoğalmaya başlamıştı. Underwood&Underwood, Acme, Keystone ve International gibi ajansların yanısıra, yine bir Alman göçmeni olan Leon Daniel tarafından 1936 yılında New York’ta kurulan Pix ajansı dikkat çekiyordu.

Basın fotoğrafçılığı, 1930 ve 1960 yılları arasında altın çağını yaşamış, fotoğraf ajanslarının mesleğin gelişimine önemli katkıları olmuştur. Foto muhabirlerin çalışmaları yerel müşterilerin dışında, uluslararası bir ağa sahip olan ajanslar vasıtayla çok daha geniş bir kitleye ulaşabiliyordu. Ajanslar dünyanın çeşitli bölgelerindeki herhangi bir olayı anında haber alarak, o bölgede ya da oraya en yakın bölgede bulunan anlaşmalı fotoğrafçılarını harekete geçirerek kısa zamanda tüm haber merkezlerine fotoğraf geçmeyi başarabiliyorlardı.

Bir başka önemli gelişim, büyük haber ajanslarının aynı zamanda fotoğraf dağıtmaya başlamasıydı. İlk kez 1927 yılında Associated Press (AP), News Photo Service’in açılışını gerçekleştirir, ekipmanlar karmaşık ve hantaldır. Haberin önce bir özetini sonra da detaylarını verme prensibini geliştirirler. Haber ve fotoğraf dağıtımını birlikte yürüten AP’yi 1958’de kurulan United Press International (UPI), İngiltere’de 1985’te fotoğraf servisine başlayan Reuters, Havas’ın mirasçısı Agence France-Presse (AFP), Rusya’da 1958’de TASS gibi çok büyük haber ajansları takip ederler.

1940’lı yıllarda birçok fotoğrafçı isimsiz çalışmak zorundadır, çektikleri fotoğrafların sahipleri ajanslardır, ayrıca ücret ve iş güvenliği, telif hakkı gibi sorunları vardı. Fotoğrafçıların geleneksel fotoğraf ajansları ile yaşadıkları bu gibi sorunlar nedeniyle, 1947 yılında Magnum fotoğraf ajansı, Robert Capa, Henri Cartier- Bresson, George Rodger, David Seymour ile bir Life fotoğrafçısı olan William Vandivert, Rita Vandivert ile Maria Eisner tarafından kuruldu. Magnum Photos’un kuruluş amaçları arasında, yapılacak foto-röportajların tercihi, süresi, fotoğrafların seçimi ve dağıtımının kontrolü gibi fotoğrafçının üzerinde baskı oluşturduğunu düşündükleri birtakım kurallar, yaptırımlar, zorunluluklarla başa çıkabilmek geliyordu. Magnum, fotoğrafların telif hakları konusunda azami titizlik gösterdi, üyelerinin çektiği fotoğrafların sonraki yayın haklarının fotoğrafçı lehine korunmasını sağladı. Diğer fotoğraf ajanslarından önemli farklılığı, ticari bir yapı olmakla birlikte bir kooperatifti ve ortaklarının ajansın işleyişinde eşit haklara sahip olmalarıydı. Kuruluşundan bu yana 60 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına karşın, hala dünyanın en saygın ajanslarından biri olarak değerlendirilen Magnum, tarihi boyunca efsanevi fotoğrafçıları bir araya getirdi. Elliot Erwitt, Abbas, Susan Meiselas, Ian Berry, Bruno Barbey, Steve McCurry, Joseph Koudelka, Martin Parr gibi yaklaşık 80 fotoğrafçısı olan Magnum’un Paris, Londra, New York ve Tokyo’da ofisi vardır.

1970’lerin başında birinci nesil ajanslar krizdedir, birçok fotoğrafçı işten atılmış ve ajanslar birer birer yok olmaya başlamıştır. Fotoğrafçılar maddi olarak zor şartlarda çalışmaktadır. 1967’de Hugues Vassal, Hubert Henrotte, Raymond Depardon gibi isimlerin girişimiyle kurulan Gamma ajansı fotoğrafçılar için yeni bir soluk olur. Magnum benzeri çalışır ve fotoğrafçıların imzalarını atar, satışlar ve giderler üzerinden eşit paylaşım sistemi kurarlar. Kısa sürede dünyada lider fotoğraf ajansı haline gelen Gamma, Ortadoğu’da, Afrika’da, İrlanda’daki savaşlarda, Prag baharı ve Mayıs 1968 gibi konularda çok başarılı işlere imza atarlar.

1974’te Gamma, içindeki iktidar sorunları nedeniyle parçalanır, Hubert Henrotte Sygma’yı kurar, beraberinde çok sayıda fotoğrafçıyı ve arşivini de getirmiştir. Apis’i satın alır, kısa sürede dünyanın en iyi ajanslarından biri olur ve Gamma ile rekabet eder. Bu iki devin arasında 1966 yılında Paris’e yerleşen Gökşin Sipahioğlu, Sipa’yı kurar, Dalmas’ın arşivini satın alır ve genç fotoğrafçılarla çalışmaya başlar, Abbas, Reza, Arnaud de Wildenberg sayılabilir. Çok kısa bir sürede Fransa magazin ve gazete pazarında, Gamma ve Sygma ajansları ile yarışabilecek kadar güçlü bir ajans haline gelmiştir.

Bu üç ajansın hegemonyası, Paris’in basın fotoğrafçılığının merkezi haline gelmesine katkıda bulunur. Amerikan dergi ve gazeteleri bile fotoğraflarının önemli bir kısmını bu ajanslardan temin ederler. Gamma’nın eski çalışanlarından Robert Pledge 1976’da New York’da Contact Press Images’ı kurar. Büyük ajansların yanısıra çok sayıda küçük fotoğraf ajansı da açılır fakat çoğu uzun süreli olamaz. 1972’de kurulan Viva, toplumun sorunlarına, düşünce biçimlerinin gelişimine duyarlı ve içeriğin uzun sürelerde ele alınmasına inanan idealist genç Fransız fotoğrafçılardan oluşan bir ajanstır. Ancak bu yaklaşım o yıllar için oldukça ütopisttir ve başarılı olamaz.

Ajanslar sınırları oldukça bulanık olsa da kendi aralarında farklı türlere bölünebilmektedir. En son ve en iyi haber fotoğraflarını iletmeye çalışan ajansların yanısıra periyodikler gibi kitap yayıncılarının ilgisini çeken ve daha uzun dönemli çalışmalar için fotoğraf üreten ajanslar da sayılabilir. Aktüalite ile çok az ilgisi olan, bakanlıklara, yerel topluluklara, müzelere veya seyahat ajanslarına, hobi ve dekorasyonda uzmanlaşmış dergiler için fotoğraf üretebilirler. İlk örneklerinden biri Paris’te 1933’te Charles Rado tarafından kurulan ve daha sonra Raymond Grosset tarafından 1946’da alınan Rapho ajansı, çok yetenekli fotoğrafçılarla çalışır. Robert Doisneau, Willy Ronis ve Suzanne Fournier gibi fotoğrafçılar önemli bir fotoğraf arşivi oluştururlar. Başlangıçta hümanist tarzda, siyah beyaz, çok belirgin bir bakış açısıyla Paris’in günlük yaşamıyla ilgilenirken, 1950’lerde Black Star Ajansı’nın temsilcisi haline gelir. Daha sonra kitap yayımcılığına yönelik çalışmalar içine girer. Bu dönem Gamma, Sygma ve Sipa gibi haber ajanslarının yükselişine denk gelir.

Rapho, basın ajansı olarak tanınmasına rağmen zorlukların üstesinden gelebilmek için 1980’lerden itibaren faaliyetlerini çeşitlendirir. 1970 sonunda TOP Ajansı satın alır, 1992’de gastronomi fotoğrafçılığı, 1993’te tıbbi fotoğrafçılık bölümünü kurar. Bu türün modern örnekleri arasında 1967 yılında kurulan Gamma ajansı vardır. 20. yüzyılın ortalarından itibaren, Denizcilik Fotoğraf Ajansı ya da Gérard Vandystadt Spor Ajansı gibi belirli bir alanda uzmanlaşan fotoğraf ajansları yaygınlaşmıştır. Uzmanlaşmış ajanslar arasında sanat alanında Giraudon, günlük yaşam veya paparazzi alanında Angeli, mimari de Diaf veya Archipress ve spor alanında Dèrard Vandystadt’ın kendi adıyla kurduğu ajansı dikkat çekmektedir.

1970’li yıllarda televizyon yayınları basın fotoğrafçılığının gücünü azaltır. Dergiler ayakta kalabilmek için sayfa sayılarını azaltırken, aktüalite ve sıcak haberler yerine şok görüntüler ve daha yapay fotoğrafları tercih etmeye başlarlar. 1985 yılında Vu Ajansı Christian Caujolle tarafından kurulur, Caujolle fotoğrafın gücüne inanmaktadır. Fotoğraf ağırlıklı Libèration gibi dergileri fotoğraflarıyla besler. Bu ajansların dışında küçük yapılanmalar da oluşturulur. Paris’te Mètis, Lyon’da Editing, İtalya’da Contrasto, Almanya’da Visum, ABD’de Saba telif kavramını koruyarak ayakta kalmaya çalışırlar. Yüzyılın dönüşümü, büyük ajansların hantallığı ve zor piyasa koşullarına karşı bir tepki olarak doğan VII Fotoğraf Ajansı ise, Gary Knight (London), Alexandra Boulat (Paris), Ron Haviv (Moscow), John Stanmeyer (Hong Kong), Antonin Kratochvil, Christopher Morris ve James Nachtwey (New York) gibi uluslararası yedi fotoğrafçı tarafından 2001 yılında kurulmuştur. Kendi telif haklarını ve öncelikli müşterileriyle ilişkilerini yönetmek için serbest üyelik sistemine sahiptir.

21. yüzyılın başında küresel medya pazarında VII gibi yeni küçük kurumların ortaya çıkmasına rağmen, bir diğer önemli eğilim de birleşme ve çapraz- medya devleşmesidir. 1976 yılında Contact Press Images gibi Amerikan ajansları kendi konumlarını pekiştirir ve yeni büyük örgütler arenaya girer. Başlangıçta resim arşivi olan, ancak kısa zaman içinde kendi sözleşmeli fotoğrafçıları aracılığıyla görüntü toplayan bu ajanslar arasında en önemlileri Getty Images ve Corbis’dir. Bazı orta ölçekli kuruluşlar daha büyük birleşimlere de katılır: Rapho, örneğin, 2000 yılında dergi-yayın grubu Hachette Filipacchi (Elle, Paris Match) ile birleşir.

Basın fotoğrafçıları için oldukça prestijli olan fotoğraf ajansları, günümüzde pek çok zorlukla karşı karşıyadır. Fotoğraflar, video ve grafik görüntülerin dijitalleşmesi, medya holdingleri için ürün yelpazesi üzerinde daha fazla kontrol sağlarken, görüntünün daha çok yaygınlaşmasını ve ulaşılabilirliğini arttırır. Bu durum 2009 yılından itibaren Gamma, Sipa ve Sygma gibi büyük ajansların tasfiye edilmelerine ya da maddi zorluklar nedeniyle satılmalarına neden olur. Elbette bu sorunlar basının içinde bulunduğu krizin belirtisidir, gazete ve dergi satışları düşer, dolayısıyla fotoğraf hakları için ücretlerde de düşüş yaşanır. Çağımızda önemli bir konu olan kooperatif ve profesyonel kuruluşlarının çoğalması yaklaşımı yerini, pazarlık gücü ve fotoğrafçıların operasyonel özgürlüğüne bırakır.

Günümüzde fotoğraf satın alan kuruluşların fotoğraf bütçelerinde düşme vardır, artık uluslararası haberle de eskisi kadar çok ilgilenmiyorlar. Yeni organizasyonlar, haberden daha ucuz olan Reuters gibi genel basın ajansları tarafından üretilen çizimleri ya da kendi arşiv görüntülerini kullanmayı tercih ediyor. Bunun yanısıra internet de fotoğraf ajanslarının düşüşe geçmesine neden oluyor. Profesyonellik ve fotoğrafların değeri artmasına rağmen, yeni bir model ortaya koyan vatandaş foto-muhabirliği, ajansların sıkıntı çekme nedenlerinden bir diğeri olarak görülebilir.

Basın fotoğrafçılığının bu yeni formu “vatandaş gazeteciliği” ya da “işbirlikçi gazetecilik” olarak isimlendiriliyor. Tüm dünyada ivme kazanan bu yeni gazetecilik türü, profesyonel bilgiye sahip olmasa bile dijital teknolojileri kullanarak üretimde bulunabiliyor. Özellikle amatörler tarafından çekilen fotoğraflar Avrupa, ABD ya da Kuzey Afrika’da önemli olayları aktarmada oldukça çok kullanılmaktadır. Arap baharı, Güney Doğu Asya tsunamisi, terörist saldırılar ile ilgili fotoğrafları profesyonel haber ajanslarına verdikleri gibi, Twitter, Facebook gibi sosyal medya ağlarında ya da kişisel bloglarında paylaşabiliyorlar. Bu yeni paylaşım biçimleri, günümüzde amatör fotoğrafçılarının gücünün arttığını göstermektedir.

21. yüzyıla gelindiğinde habercilik ve basın fotoğrafçılığında ekonomik, sosyal ve teknolojik bağlamda yaşanan bu değişimler, bir çok fotoğraf ajansının konularını çeşitlendirmesini zorunlu kılmıştır. Sıcak ve aktüel haberin yanısıra, kişisel hikayeler, seyahat, turizm, yemek, hobiler gibi konularda ya da ünlülerin yaşam hikayeleri üzerine çalışabilecekleri yeni alanlar açmaya başlarlar. Günümüz fotoğraf ajanslarının bir kısmı daha çok belgeselciliğe, uzun soluklu ve hemen bayatlamayacak konular üzerine yoğunlaşmayı tercih ederler. Guy Le Querrec’in caz dünyası, Martine Frank’ın Tibetli rahipleri, Jane Evelyn Atwood’un Avrupa ve Amerika’da cezaevindeki kadınları örnekler arasındadır. Ayrıca Salgado gibi bağımsız çalışan basın fotoğrafçıları da vardır.

Sebastiao Salgoda, ajansların dışında kendine ait bir dağıtım ağı kurarak farklı bir sistem geliştirmiştir. Aslen Brezilyalı ekonomist olan Salgado, 1970’li yıllarda fotoğraf çekmeye başladıktan sonra çok başarılı işler üretmiştir. Önce Sygma Ajansı’na sonra aktüalite fotoğraflarıyla Gamma’ya, 1979 yılında da Magnum’a girmiştir. Sahel’deki kuraklık, Latin Amerika köylüleri, göçmenler, işçiler gibi çok sayıda fotoğraf hikayesi üreten Salgado, ödüller almış, fotoğraflarından oluşan kitaplar basmıştır. Hümanist gelenekten gelen Salgado 1994’te Magnum’dan ayrılarak kendi dağıtım ağını kurmuştur. Kişisel dağıtım ağı kurma, ajanslara alternatif olarak geliştirilen bir yöntem olarak değerlendirilmektedir.

Günümüzde basın fotoğrafçıları, ilk haber fotoğraflarının gazetelerde basılamadığı dönemlerde olduğu gibi, kitap olarak yayınlamak üzere yola çıkmaktadır, tarih tekerrür etmektedir. Magnum Ajans’ından Gilles Press, Ruanda üzerine çalışmalarını 1995’te New York Modern Sanatlar Müzesi’nde sergilemiş, bu konuda Le Silence adını taşıyan kitabını yayınlamıştır.

Kaynakça

• Amar, Pierre-Jean (2008) Basın Fotoğrafçılığı, Çev: İnci Çınarlı, İstanbul: Kırmızı Yayınları.
• Florine, Morestin (2014) Photojournalism: From the Agency Model to the Era of Citizen Journalism,
• Kitaev, Alexei (2014) Karl Bulla, http://www.peoples.ru
• Matthews, David-Lenman, Robin (2014) Photographic Agencies, http://www.answers.com
• Oral, Merter (2011) Weimer Cumhuriyetinden Günümüze Fotoğraf Ajanslarının Fotojurnalizme Katkıları, İstanbul: Espas Yayınları.

Zuhal ÖZEL
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
Fotoğrafçılık ve Grafik Anabilim Dalı Başkanı
e-posta: [email protected]


Kontrast Sayı 42, Temmuz-Ağustos 2014

Bizi paylaşın..