Hazırlayan: Ceren ÖZCAN
An: Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, lahza.
Ama gittikçe çoğalabilecek kadar uzun.
Baktım ki anların birçoğu fotoğraflanmamış.
Ben, hepsine gitmeye başladım.
O anlarda kimse kalmamış; zaman işte. Anılarda herkes duruyor oysa.
Anlar, bu defa kahramanları başka anlara gittikleri için oynayamadılar; bu
yüzden fotoğraf oldular.
Anlar değişir ya…
Zihnim, bazılarını her şeyiyle üstlenecek kadar cesur, bazılarını silmeye çalışacak kadar zayıf bazen, bazılarına hiç dokunmayacak kadar memnun. Ben ise hepsini tutmak isterim; hayatımı eksiltmeye niyetim yok. O yüzden anların peşindeyim.
Bunlar şimdiki ‘’geçmiş’’ anlar. Bilmem ileride neye dönüşürler…
Kim bilir, benim anlarım belki seninkilere değer; ne güzel olur!
Hadi an!