Zell am Harmersbach, Almanya doğumlu (d.1958). Bu çok önemli sanatçı, kendisini ve Gerard Richter’i imge görsel araştırmacısı olarak tanımlıyor ama bunun yanında başkalarının yarattığı imge ve görsellerden para kazanan eserler yarattığı için suçluluk duyduğunu da gizlemiyor.
Ruff’un uğraştığı şeyler aslında, fotoğrafik imgenin nasıl göründüğü, ortaya çıktığı, kullanıldığı veya manipüle edildiğidir. Bu bağlamda, görüntüyü kayıt altına alandan çok, anlatılanın ne olduğu çok daha önemli bir unsurdur. Aslında sanatçının şu sözleri de bunu destekler niteliktedir: “benden önceki nesil gerçekliğin yakalanacağına inanırken, ben görüntünün yaratılacağına inanıyorum”.
Düsseldorf Akademisi öğrencilerinin belirgin özelliği olan alışılmışın dışında büyük boyutlu fotoğraf baskısının kullanımı, yine Bernd ve Hilla Becher öğrencisi olan Thomas Ruff’ta da gözüküyor. Ruff da, Gursky ve Thomas Struth gibi Düsseldorf Akademi’de parlak öğrenciler arasındaydı; hatta bu üçlüye “Struffsky” deniyordu. Ama tarz olarak Ruff diğer ikisinden ayrılıyordu; Thomas Ruff, internetten indirilen görüntüler, imgeler, gazete kupürleri gibi metalardan beslenerek üretimini gerçekleştiriyor. Ruff aynı zamanda gerek görsel vizyonunun zenginliği, gerekse anlatım dili ve teknik üstünlüğü ile de dikkatleri çekmektedir.
2010 yılında Türkiye’de de kişisel bir sergi açan sanatçı, beş farklı serisini izleyicilerle buluşturdu. “Nudes”, “Jpegs”, “Substract”, “Sterne” ve Almanya’daki gazete kupürlerinden oluşturduğu “Newspaper Photos”. Jpegs (2007) serisinde internetten indirdiği düşük çözünürlüklü görüntüleri ta ki pikseller seçilinceye dek büyütüp, yine büyük boyutlu baskılar alıp deforme etmiştir. Nudes (2001) serisinde ise, internetten indirdiği pornografik görüntüleri, kullanıp deforme ederek günümüzün internet pornografisine soyut bir anlatım yoluyla, gönderme yapmıştır.
İlk defa halihazırda görsel malzemeleri kullandığı Sterne serisinde (1989-92), ESO’dan (Avrupa Güney Rasathanesi) güney yarı küredeki gökyüzünün gece görüldüğü şekliyle kaydedilmiş görüntülerini, 29×29 formatında fotoğraf negatiflerini satın alıyor ve bunları 200×134 cm olacak şekilde büyütüp sunuyor.
Yıldız fotoğrafları, teknik nitelikleri ve tezatlığının ötesinde; dinsel inançlarda gökyüzüne verilen anlamla, insan zihnindeki atlas kavramını, cennet-cehennem inancındaki gökyüzü tasvirlerini, astrolojik söylemleri, bulguları, varlıkyokluk, sonsuzluk-zaman gibi soyut ve göreceli kavramlarla bilimsel gerçekliği bünyesinde bir araya getirmektedir. Ancak izleyici fotoğraflara baktığında, bu yoğun zihinsel süreci yaşamanın yanısıra, kendi özü ile baş başa kalmaktadır.
Ruff, gazete fotoğrafları gibi medyadaki görselleri büyütüp kahramanlarını içlerinde yer aldıkları bağlamdan kopararak fotoğraf sanatına kendi yazımıyla yeni bir çizgi kazandırmıştır.
Alper GÜLDEMET
Kontrast Sayı 51, Güz 2016