Editörler, gazetelerin eşik bekçileri, gündem belirleyicileridir. Muhabirlerden ve diğer haber kaynaklarından toplanan haberler, editörler tarafından okur kitlesinin ilgisi ve yayın kuruluşunun politikası doğrultusunda önem sırasına konur.
Bu yazıda fotoğraf editörlerinin masasına gelen fotoğrafları neye dayanarak değerlendirdikleri, seçtikleri, kadrajladıkları, değiştirdikleri (müdahale ettikleri) açıklanacak ve bunlar yapılırken fotoğraf editörlerinin etik ilkeleri göz önünde bulundurulup bulundurulmadığı sorgulanacaktır.
Fotoğraf çekenler ve bunu değerlendirenler fotoğrafa sıradan bir insan gibi bakmaz, onu tıpkı yazılı bir metni okur gibi okurlar. Haber fotoğrafçıları ve fotoğraf editörleri bu okuma işini ustalıkla yaparlar. Ancak yine de çeşitli görüntü fırsatları içinden fotoğrafçı birkaç tane seçer ve çeker, fotoğraf editörü ise bunlardan birine karar veren mekanizmadır.
Fotoğraf editörü fotoğrafı teknik olarak değerlendirir, bunun dışında fotoğraf karesinin fotoğraf kompozisyon ilkelerine uygun olup olmadığını kontrol eder. En önemlisi haber fotoğrafçısı “o an”, bir başka ifade ile “kritik an”ı yakalayabilmiş mi? Fotoğraf altyazısı doğru ve etkili yazılmış mı? Haber editörlerinin sözcük ve imlâ işaretleri ile yarattıkları ya da değerlendirdikleri yazılı metinler gibi, fotoğrafın da kendine göre bir dili ve kompozisyon ilkeleri vardır. Bu hataları mutlaka birinin düzeltmesi ve yayınına karar vermesi gerekir. Nasıl ki, bazen devrik cümleler etkili olabilirse, bazen de flu görüntüler net olana göre daha etkileyici olabilir. Sonuçta fotoğraf editörü fotoğraf üzerinde sayısal ortamda kompozisyonu mu kadrajlayarak düzeltecek, yoksa çekim hatalarını mı düzeltecek, yoksa her ikisini mi yapacak? Bunları yaparken etik nerede yer alacak? İşte tüm bunlar belirli bir meslek deneyimi ve bilgi birikimi gerektirir.
Genel olarak gazetecilikte ana malzemenin yazı olduğu, fotoğrafın ise yazıyı destekleyici bir unsur olduğu söylenir. Oysa günümüz popüler basınına şöyle bir baktığımızda ana malzeme olarak karşımıza “fotoğraf” çıkmakta ve yazı ise fotoğrafı destekleyici bir öğe olarak yer almaktadır. Kısacası artık fotoğraf yazıyı değil; yazı fotoğrafı desteklemektedir. Gazeteyi taşıyan fotoğraftır. Martin Lester “Fotoğraflar, gazetelerin içindeki haberlerin reklamını yapar” diyerek bu saptamayı açıklamıştır (Aktaran: Arıcan, 2012: 44). Hansen, Copenhagen Det Fri Aktuelt Gazetesinin oniki okuruyla gerçekleştirdiği çalışmada da, okuyucuların önce fotoğrafa sonra ikon ve grafiklere baktıklarını belirlemiştir (Onursoy, Kılıç, Er, 2010: 79-80).
Günümüzde haberin değeri, haber fotoğrafçısının kurumuna getirdiği fotoğrafla birlikle artar, azalır ya da haber hepten kullanılma şansını yitirebilir. İşte bu nedenle, haberi destekleyen fotoğrafın da tıpkı haber metni gibi ciddiyetle ele alınması gerekir.
Bu fotoğraflar “fotoğraf editörleri” tarafından değerlendirilir ve yayınlanacak kare ya da kareler bu kişiler tarafından belirlenir yani “seçilir”. Gazetecilik mesleğinde “seçmek” kavramı en önemli, en büyülü kelimedir. Haber fotoğrafçısının görüp seçtiklerinin arasından fotoğraf editörü tekrar seçer. Sözgelimi; ya üç kareden birini seçer ya da aynı kare içinden kadrajlama yolu ile yeni bir kare çıkarır. Son karar fotoğraf editörünün seçtiğidir.
Editörler, gazetelerin eşik bekçileri, gündem belirleyicileridir. Muhabirlerden ve diğer haber kaynaklarından toplanan haberler, editörler tarafından okur kitlesinin ilgisi ve yayın kuruluşunun politikası doğrultusunda önem sırasına koyulur.
Batılı ülkelerde gazete ve dergilerin birden çok fotoğraf editörü bulunmaktadır. Örneğin 48 sayfalık Time Dergisi’nde 9 fotoğraf editörü çalışmaktadır.
Türk basınındaki duruma gelince;
Yerel gazetelerde ve ihtisas gazetelerinde fotoğraf editörü istihdam edilmemektedir. Bu kurumlarda fotoğrafı değerlendirenler ve sayfaya girecek fotoğrafı seçenler ya sayfa sekreterleri, ya da haber müdürleridir. Hatta bazı gazetelerde yazılı metinleri kontrol eden ve karar veren haber editörleri aynı zamanda fotoğraf editörlüğü de yapmaktadır. Türkiye’de 38 adet gazete yayınlanmakta ve dağıtılmaktadır. Ancak buna rağmen 7-8 tane fotoğraf editörü görev yapmaktadır. Bu ciddi bir eksikliktir.
Anadolu Ajansı Fotoğraf editörü Abdurrahman Antakyalı fotoğrafı çekmekten öte “değerlendirme”nin yetenek gerektirdiğini, fotoğraf editörünün konuyu çok iyi algılaması ve duygusal davranmaması gerektiğini vurgulamıştır. Antakyalı, fotoğraf editörünün fotoğrafı seçerken; fotoğrafın içeriğine, estetik değerine, teknik özelliklerine ve etik olup olmadığına baktığını; içeriğine ilişkin en önemli şeyin “habere uygunluk” ve “anlatımda canlılık” olduğunu belirtir. (Antakyalı, http://fotografcilik.biz/basin-fotografciligi/, 2012)
Mario Garcia, fotoğraf editörünün, basın fotoğrafçılarından gazete sayfasında kullanılmak üzere bir haberle ilgili olarak beş farklı fotoğraf istemesi gerektiğini savunur. Bunlar: (Aktaran: Arıcan, 2012:52)
1. Sayfada büyük kullanılmak üzere olayı bütün hatlarıyla gösteren bir fotoğraf.
2. Bir detay fotoğrafı (olaydan ya da sahneden, öykünün tümünü temsil eden bir detay).
3. Yatay bir fotoğraf (okurun ilgisini soldan sağa doğru yönlendirir).
4. Dikey bir fotoğraf (okurun ilgisini yukarıdan aşağıya doğru yönlendirir).
5. Değişik bir bakış açısı. Bu fotoğraf ısmarlanmaz, ancak foto muhabirinin yeteneği doğrultusunda diğer basılı medyaya üstünlük sağlamak amacıyla öykünün farklı bir boyutta algılanmasını sağlayacak farklı bir fotoğraf.
Fotoğrafçı olarak, bir şey size güçlü şekilde bariz ve çarpıcı geldiğinde fotoğraf editörü ve okuyucuya da aynı şekilde gelecek demektir. Life Dergisi bu anlayışın ve kültürün en önemli parçasıdır (Freeman, 2011: 140).
Fotoğraf editörünün fotoğrafları değerlendirip seçerken aşağıdaki görev ve sorumlulukları göz önünde bulundurarak çalışması gerekmektedir.
1-Teknik hataların düzeltilerek yayınına karar verir
Sayısal teknoloji ile birlikte haber fotoğrafçıları sayısız avantaj elde etmiştir. Fakat bazen bu masumane çabaların etik sorunlara yol açtığı da görülmüştür. Fotoğraf editörleri masalarına gelen yayınlanacak fotoğrafın son halini çok iyi kontrol etmelidir, bunca dijital olanaklara rağmen hatalı fotoğraflarla piyasaya çıkmak gerçekten büyük bir yanlış ve sorumsuzluktur.
Yukarıdaki photoshop kazası, Vogue dergisinin Rusya edisyonu için kamera karşına geçen Adam Levine’nin başına geldi. Ünlü Maroon5 grubunun solisti Adam Levine ile kız arkadaşının yer aldığı fotoğraflarda photoshopla yapılan düzeltmeler abartıya kaçmış. Levine’nin bel kısmı, kız arkadaşının bacağının arkasında tamamen silinerek öylece unutulmuş.
2-Fotoğraf altyazısının önemi ve sorumluluğu
Fotoğraf altyazısı, üzerinde titizlikle durulması gereken bir konudur. Çünkü fotoğraf altyazısı ile görüntüler (imgeler) rahatlıkla manipüle edilebilir. Bir altyazı, fotoğrafın etkisini olduğu gibi değiştirebilir.
Fotoğraf altyazısı, “fotoğraf editörü”nü, “fotoğraf şefi”nden ayıran en temel özelliktir. Yani fotoğraf editörü fotoğraf alt yazısı yazar veya ne yazılacağına karar verir. Ancak fotoğraf şefi sadece fotoğrafı seçer. Türk basınında fotoğraf editörü olmadığı için fotoğraf altı yazılarında da ciddi hatalar yapılmaktadır. Oysa lejant, yani fotoğraf altı yazısı, fotoğrafın bir parçası ve onun sesidir.
3-Fotoğraf seçiminde etik sorumluluk
Okurun ilgisini haber fotoğrafının üzerine toplamaya çalışan fotoğraf editörlerinin, gazeteye girecek fotoğrafı seçerken etik ilke ve değerleri de göz önünde bulundurmaları gerekir.
Doğru kareyi yayınlamak ya da yanlış kareyi yayınlamamak için fotoğraf editörünün ve haber fotoğrafçısının etik sorumluluğunun gelişmiş olması gerekir.
Etik ilkelerin hukuki ilkeler gibi yaptırımı yoktur. Türkiye’de çalışan gazetecilerin uymaları gereken etik ilkeler bütünü iki metin halindedir. Bunlar: “Basın Meslek İlkeleri” ve “Gazetecilerin Hak ve Sorumluluk Bildirgesi”dir.
Etik ilkeler, bir gazetecinin özümsemesi gereken çalışma anında bunu bir refleks olarak yaşaması gereken ilkelerdir. Gazeteci, haber fotoğrafçısı, editör ve fotoğraf editörü daima “ben olsaydım ne yapardım?” sorusunu kendisine yönelterek, gazetelerdeki haberleri eleştirel gözle okumalı; etik ilkeye aykırı bir haberi ve fotoğrafı gördüğünde bunu fark edebilmeli ve hatta karşı çıkabilmelidir.
Fotoğraf editörlüğü kurumu her gazetenin bünyesinde olmalıdır. Hatta ulusal gazetelerde her ihtisas alanına (magazin haberciliği, spor, ekonomi, polisadliye vs…) ait bir fotoğraf editörü çalışmalıdır. Bu iş fotoğraf bilgisinden yoksun kişilerin insiyatifine terk edilmemelidir. Kullanılacak haber fotoğrafları, fotoğraf editörleri tarafından değerlendirilip seçilirse teknik, içerik ve estetik bakımdan daha kaliteli; etik bakımdan ise daha az hatalı ürünler ortaya çıkacaktır.
*Bu makale daha önce belirtilen kaynakta yayınlanmıştır. Metin, bazı kısaltmalar yapılarak yeniden düzenlenmiştir.
The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Volume 6 Issue 2, p. 1653-1677, February 2013.
KAYNAKLAR
• ANTAKYALI, A., Basın Fotoğrafçılığı, http://fotografcilik.biz/basin-fotografciligi
• ARICAN, M. Z., Editörler: Nejdet Atabek, Feyyaz Bodur, Basın Fotoğrafçılığı, “Basında Fotoğraf Kullanımı”, Açıköğretim Fakültesi Yayınları NO:1663, Anadolu Üniversitesi Yayınları NO: 2697, Eskişehir, 2012.
• FREEMAN, M., Fotoğrafçının Gözü, Çev: Deniz Güzelgülgen, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2011.
• ONURSOY, S, KILIÇ,D., ER, F., “Gazete Okuma Davranışı ve Okuma Yolu: Bir Göz İzleme Çalışması”, Marmara İletişim Dergisi, Sayı:16, İstanbul, Ocak 2010.
Kontrast Sayı 44, Kasım-Aralık 2014
Doç. Dr. Şebnem SOYGÜDER
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü
Fotoğrafçılık ve Grafik Anabilim Dalı
[email protected]