“1960’larda sinema okulu giriş sınavlarında Martha Coolidge’den ‘Beş tane kadın yönetmenin adını saymasını’ istiyorlar. ‘Sayamazsan, bu sınavı geçemezsin’ diyorlar. Beş tane kadın yönetmenin adını sayamıyor; ama film okuluna giriyor ve yönetmen oluyor. Düşünün yani 1895’te sinematograf bulunmuş ve Türk Sineması’nda 1950’lerde kadın yönetmenler ilk defa film çekmeye başlamışlar” (Öztürk, 2005).
Zaman yolculuğunda, kadın olmanın temeli, sınırlarla çizilen bir yaşam olarak algılanmaktadır. Kadının iş ve sanat dünyasında alışılagelmiş işler dışındaki varlığı, çoğu kez hoş karşılanmamış, yadırganmış ve ikinci planda tutulmuştur. Durum dünya genelinde böyle olunca, kadın hep mücadeleci taraf olmuştur. Kendini bir sanat dalında var edebilmek için var gücüyle çalışmış, becerikliliği ile de kendini kanıtlamıştır. Genel anlamda sinema incelendiğinde erkek egemen bir yapıyla karşılaşmamız sürpriz değil maalesef ki.
Türkiye’de sinema sektörüne baktığımızda, sinemanın geç gelişmesi ile kadına toplumdaki bakış açısının yön değiştirmesi hususları şüphesiz eş zamanlı olmamıştır. Bu zaman atlaması, kadının Türk Sineması’na girişinin önünde engel teşkil etmiştir. Sinemanın kamera arkasındaki mücadelesinin zorlu olması, uzun ve zorlu şartlarda çalışma zorunluluğu, toplumsal yeri nedeniyle sesini duyurma zorluğu gibi nedenler kadın yönetmenlerin Türkiye’de sinema sektöründe var olmalarını uzunca bir müddet engellemiştir. Kadınların zaruri nedenlerle bile çalışmaları bu denli normal karşılanmazken, sanatın içinde var oluşları pek çabuk kabul görmemiştir.
Hâlbuki kadının duyguları ve olaylara bakış açısı, sinema sektörünün uzun yıllar mahrum kaldığı bir olgudur.
Türk Sineması’nın başlangıç yıllarında oldukça emek veren kadın yönetmenlerden Birsen Kaya’nın röportajlarında bu konudan bahsetmesi, çektiği filmlerde kadın gözüyle anlatımdan ziyade erkek gözüne yakın anlatımı, var olan düzenin bir devamı niteliğindeydi. Ancak sinema alanındaki gelişmeler, Türk yönetmenleri de zaman içerisinde farklı yerlere taşımış, yeni dönemde çekilen kadın filmlerinde artık yönetmenlerin kendi sinema dillerini oluşturmada daha cesur oldukları gözlenmiştir. Yeşim Ustaoğlu Türk Sineması’nda kendi diliyle konuşabilen yönetmenlerden biridir.
Kadın hayatı öğretendir, kadın yol gösteren, düzenleyen, toparlayandır. Kadının tüm bu özellikleri onun sinemada duruşunu etkileyecek niteliktedir. Zira kadının dünyaya bakışının beyaz perdeye yansımaları daha sonraki yıllarda büyük yankı uyandıracaktır. Sinema sanatında, kadının incelikli bakışı, estetik algısı ve organizasyon yeteneği şüphesiz çok anlamlıdır ve sinemaya yön vermeye devam edecektir. Kadının estetik bakışı sinemanın önünü açacaktır.
Türk sinemasına yön veren kadın yönetmenlerden bazıları;
Bilge Olgaç (1940 – 1994)
Türk Sineması’na, Yeşilçam yıllarında en çok emek vermiş kadın yönetmenlerimizdendir. Aynı zamanda Türk Sineması’nda en çok film çeken kadın yönetmen unvanına da sahiptir.
Filmografi: Bir Yanımız Bahar Bahçesi 1994, Kurşun Adres Sormaz 1992, Umut Hep Vardı 1991, Aşkın Kesişme Noktası 1990, Yarın Cumartesi 1988, Kızın Adı Fatma 1998, İpekçe 1987, Gömlek 1988, Üç Halka 25 1986, Gülüşan 1985, Yavrularım 1984, Kaşık Düşmanı 1984, Şöhret Budalası 1975, Bir Gün Mutlaka 1975, Tanrı Sevenleri Korur 1974, Bacım 1974, Açlık 1974, Savulun Geliyorum 1972, Kanlı Öç 1972, Kaderin Pençesi 1972 bazıları olmak üzere toplam 40 sinema filminde yönetmen olarak imzası bulunmaktadır.
İlk filmini 1965 yılında, sinemanın imkânsızlıklarla boğuştuğu yıllarda çekmiş, 1994 yılına kadar da sinema sektöründe aktif olarak bulunmuştur. Ayrıca sinema filmlerine ek olarak, Elif Ana-Ayşe Kız 1987 adlı dizide yönetmenlik yapmıştır.
Bir auteur yönetmen olarak Bilge Olgaç, 30 kadar senaryoya da imzasını atmıştır. Bu senaryoların tamamı kendi yönetmenliğini yaptığı filmlere aittir. Bilge Olgaç yönetmenlik koltuğu dışında da sinemada kamera arkasında birçok görevde bulunmuş, film kurgusu bile yapmıştır. Türk Sineması’nın gelmiş geçmiş en aktif yönetmenlerinden olan Olgaç, sinemanın tamamen erkek egemen olduğu yıllarda adından sıkça söz ettirmiştir.
Cahide Sonku (1916 – 1981)
Cahide Sonku kariyer hayatına, Muhsin Ertuğrul döneminde oyuncu olarak başlar. Türk Sineması’nın ilk kadın yönetmenidir. 1949 yılında oynadığı ‘Fedakâr Ana’ filmi sırasında yönetmen Seyfi Havaeri rahatsızlanınca, başrolünü üstlendiği bu film, Cahide Sonku için yeni bir başlangıç olacaktır. Filmi yönetmen koltuğuna geçerek bizzat tamamlayan Cahide Sonku o tarihten itibaren de hem oyuncu hem yönetmen hem de yapımcı olarak Türk Sineması’nda hizmet vermiştir.
Filmografi: Büyük Sır 1956, Beklenen Şarkı 1953, Vatan ve Namık Kemal 1951. Bunlara ek olarak 10 kadar filmin yapımcılığını üstlenmiştir. Ayrıca, Vatan ve Namık Kemal adlı filmin senaryosunu da kendisi yazmıştır.
Cahide Sonku, asıl çıkışını tiyatro ve sinema oyuncusu olarak yapmış olsa da son derece başarılı işlere imza atmış olan kadın yönetmenlerdendir.
Birsen Kaya (1943-)
1 Ocak 1943 yılında doğan Birsen Kaya, 1963 yılında, bir dergide çalışırken, röportaj yapmak üzere yanına gittiği Halit Refiğ’in asistanlık teklifi üzerine sinemaya adım atmıştır. 200’e yakın filmde kamera arkasında çalıştıktan sonra, kendi filmlerini çeken Birsen Kaya, 15 filmin yönetmen koltuğuna oturmuştur.
Kendi yazdığı senaryoların yönetmenliğini yapan Kaya, aynı zamanda auteur bir yönetmen olarak Türk Sineması’nın ilk yıllarına damgasını vurmuştur. Nazmi Özer’in yönetmenliğini yaptığı ‘Kanlı Kader’ filminin çekimleri esnasında rahatsızlanmasıyla, bu filmde asistan olarak çalışan Birsen Kaya filmi tamamlamak durumunda kalmıştır. Yönetmen koltuğuna ilk oturuşu bu şekilde gerçekleşir Kaya’nın.
Türk Sineması’nda ilklere imza atan Kaya, kadın yönetmen olarak ilk erotik filmi çekmiş; ancak film, sansür nedeniyle izleyici kitlesiyle buluşamamıştır. Ayrıca çalıştığı yapım şirketinin maddi zorluk içerisinde olması Kaya’ya 8 günde film çektirmiştir.
Filmografi: İntikam Derler Adıma 1970, Kanlı Kader 1970, Sevimli Serseri 1970, Sana Allah Acısın 1970, Aşkolsun 1971, Kanunsuz Yaşayanlar 1971, Killing Ölüm Saçıyor 1971, Kirli Eller 1971, Bitirim Kemal 1972, Hedefte Beş Adam 1972, Vur Kır Geç 1972, Dadaş Rıfat 1974, Dadaş Rıfat Geliyor 1975, Şeftalisi Ala Benziyor/24 Ayardayım 1975. Yönettiği 13 filmin 11’inin senaryosunu da kendisi yazmıştır.
Biket İlhan (1944-)
1944 yılında İzmir’de doğan Biket İlhan, Türk Sineması’na 7 filmle yönetmen olarak adını yazdırmıştır.
Çektiği filmlere ek olarak kamera arkasında ve yapımcı olarak da Türk Sineması’na hizmet etmiştir.
Dizi film yönetmenliği de bulunan İlhan halen aktif olarak sinema yapmaktadır.
Filmografi: Mavi Gözlü Dev 2007, Ayın Karanlık Yüzü 2005, Kayıkçı 1999, Sokaktaki Adam 1995, Bir Kadın Yüzü 1993, Senin için Bir Kadeh 1993, Yarım Kalan Mucize 2012.
Tomris Giritlioğlu (1957-)
Tomris Giritlioğlu, 1957 yılında Konya’da doğmuştur. Film yönetmenliğinin yanı sıra, senaryo yazarlığı ve yapımcı olarak da birçok projeye imza atmıştır. Son dönemde, özellikle başarılı casting yönetimi sayesinde, birçok yapım sevilmiş ve izleyici tarafından ilgiyle takip edilmiştir. Üniversite yıllarında çok etkilendiği ünlü yönetmen Andrey Tarkovski’nin, yönetmen olmasında fazlaca rolü olduğunu söylemiştir. Yönetmenlik macerasına TRT kurumunda başlayan Giritlioğlu, bu kurumda çeşitli belgesellere de imza atmıştır.
Filmografi: Güz Sancısı 2008, Salkım Hanımın Taneleri 1999, Kördüğüm 1997, 80.Adım 1996, Yaz Yağmuru 1993, Suyun Öte Yanı 1991, Kantodan Tangoya 1989.
Yeşim Ustaoğlu (1960-)
1960 yılında Kars, Sarıkamış’ta doğan Yeşim Ustaoğlu, sinemaya kısa film çekerek başlamıştır. Yeni Türk Sineması döneminin en başarılı ve en aktif yönetmenlerinden olduğunu söyleyebiliriz. Ustaoğlu zaman içerisinde geliştirdiği kendine has anlatım diliyle de Türk Sineması’nda sadece kadın yönetmenler arasında değil, genel anlamda da yerini farklılaştırmıştır.
Sinema karelerinde sinematografiye fazlaca yüklenmesiyle bilinen yönetmenin özellikle “Araf” filminde, her bir karenin fotoğraf tadında olması, anlatımını derinleştiren nedenler arasındadır. Filmlerinde, yönetmenin oyuncuyla olan bağının sağlam kurulması, dikkati çeken başka bir yönüdür Ustaoğlu’nun. Çok fazla sayıda ödülü bulunan Ustaoğlu, hem yurtiçi hem de yurtdışında Türk Kadın Film Yönetmeni olarak kendinden söz ettirmektedir.
Filmografi: Araf 2012, Pandora’nın Kutusu 2008, Sırtlarındaki Hayat (Belgesel) 2004, Bulutları Beklerken 2003, Güneşe Yolculuk 1999, İz 1994, Hotel (kısa) 1992, Düet (kısa) 1990, Magnafantagna (kısa) 1987, Bir Anı Yakalamak (kısa) 1984. Yeşim Ustaoğlu’nun 2016 yılında vizyona girmesi beklenen yeni filmi Tereddüt, şu an yapım aşamasındadır.
Kaynaklar
http://www.kadrajsinema.com/kadin-yonetmenler-hayatiyoneten-kadinlar-1/http://www.sinematurk.com/
Öztürk, S. R. 2004, Sinemanın ‘Dişil’ Yüzü: Türkiye’de Kadın Yönetmenler, Om Yayınları, İstanbul.
Kontrast Sayı 46, Mart-Nisan 2015 / Kadınların Fotoğraf Etkinliği
Eda ÇALIŞKAN
[email protected]