Dünyadan ümidi kesmeye başladığımda gidip uzanıyorum, sunanın güzelliğini suya emanet ettiği ve balıkçıların beslendiği yere…
Durgun suyun huzuruna çıkıyorum. Dünyanın zerafetine dinginlik bulduğum bu an için, ö z g ü r ü m…
…“aman tanrım diye bağırır, sen kim oluyorsun da işime karışıyorsun, beni şu küçük zavallı misinayla yukarı çekmeye nasıl cürret edersin? O zaman ben, yani akıl, şu cevabı veririm, “Sevgili dostum, çok uzağa gidiyordun”, sakin ol, derim, kıyıda öfke ve hayal kırıklığı içinde nefes nefese otururken. Elli yıl kadar beklememiz gerek yalnızca. Elli yıl içinde bana getirmeye hazır olduğun bütün bu tuhaf bilgiyi kullanabilir hale geleceğim.
Ama şimdi olmaz.
Görüyorsunuz ki onu sakinleştirmeye çalışıyorum, bana söyleyeceklerini, örneğin kadınların bedenlerine dair, tutkularına dair söyleyeceklerini kullanamam, çünkü uzlaşımlar hala çok güçlü.
Uzlaşımları yeneceksem eğer, bir kahraman kadar güçlü olmalıyım, oysa bir kahraman değilim ben.”
Ursula “Kadınlar Rüyalar Ejderhalar”
Kontrast Sayı 49, Ekim-Kasım-Aralık 2015
Hazırlayan: Ceren ÖZCAN