1980 yılında Suriye, Şam’da doğan Tammam Azzam, sanat eğitimini Şam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yapar ve yağlıboya resim üzerine yoğunlaşır. Suriye’de ressam olarak başarılı bir kariyere sahip olan Azzam savaş nedeniyle göç etmek zorunda kalır. Kendi ülkesinde yaşanan yıkımın büyüklüğünü göstermek ister. Tahrip edilmiş kent manzaralarının üzerine önemli Batılı ressamların işlerini ekleyen kompozisyonlar oluşturur.
“Yapabileceğim tek şey, dünyaya, yaşanan durum hakkında daha iyi bilgi vermek için şahit olduğum şeylerle ilgili hatırlatıcı ve düşündüren görüntüler üretmeye çalışmaktır” der.
Suriye Müzesi serisinde yer alan ‘Özgürlük Grafiti’ (Freedom Graffitti) adlı çalışması ise Klimt’in ünlü eseri Öpücük’e ev sahipliği yapan yıkık bir mekânı gösteriyor: “Onu bir aşk ikonu olarak seçtim, bu duvarın arkasındaki aşk hikâyeleri, savaş̧ makinesiyle tamamen silinmişti. Suriye’de bir zamanlar pencere ve kapılara sahip olan bu mekânlar, arkasındaki binlerce hikâyeye şahit olmalı…”
Serideki diğer eserler arasında Warhol, Van Gogh, da Vinci, Dali, Matisse, Gauguin, Munch’un ünlü eserleri yer alır. Batı sanatı vurgusu tüm dünya kültürünün ortak mirasçıları olduğumuzu gösterirken aynı zamanda bu bildik görüntülerle yıkıntılar üzerinde tezat oluşturarak dikkat çekmeyi de başarmaktadır.