Saniye Çapkın, 1922
“Sevme mevme falan olmadı yani. Çoluk çocuğa karıştıktan sonra mecbur seveceksin.”
Suna Korkut, 1933
“Zaten o zaman makyaj yok, saç yapımı yok, biz natürel. Ablamla bize Erenköy’ün güzel kızları derlermiş.”
Saime Ölteş,1932
“Annem diyor ki, dini nikahla kız vermem. Cumhuriyet nikahının yaşı gelsin gelinini götür, sana vermişim.”
Bu çalışma, aşk hikayelerini dinlemek üzere dar bir kapıdan geçtikten sonra aynı zamanda kendimi içinde bulduğum bu coğrafyanın acılar ve hüzünlerle kaplı tarihini bizzat kendi hikayelerinin örüntüsünde gözler önüne seren bu kadınlar üzerinden, onların kendi geçmişlerine geri dönüşlerle bu cesaretli anımsamaları ve anlattıklarıyla ayrıca bir kimlik ve bir bellek hikayesi olarak vücut buldu. İki dünya savaşı, ekmeğin karneyle dağıtılışı, ihtilaller, başarılar, sevinçler, acılar ve mutluluklar arasında, hüzün, umut, aşk ve en çok da kim olduğumuzun arayışı…
Sergi 5 Ocak gününe kadar görülebilir.