Gerasimou ve Viñas’ın çalışmaları günümüzde analog kamerayla deneyselliğin sınırlarını zorlayan işleri bir araya getiriyor. İki sanatçı da nesne ve insanlar arasında ışığın yarattığı pürüzsüz ve anlatımsal geçişin, ileri geri salınan anlamlar ve gölgeler oluşturduğu muğlak kompozisyonlar ve renkler içinde heyecanı yakalıyor. İşlerde; zaman, arkeoloji, yalnızlık, geometri, soyutlama, kumsallar ve başı sonu belli olmayan peyzajlar tuğla gibi üst üste dizilip birleştirilerek güzel, narin, görsel yapılar haline geliyor. Sanatçılar zamanı, kendilerine has değişik şekillerde, genelde gözden kaçan birçok detayla dolduruyorlar. Bunun sonucunda, kışkırtıcı bir şekilde tanıdık gelen; fakat tanınmaz bir yer ortay çıkıyor. Her iki sanatçının da fotoğrafları pek çok deneysel farklılaştırma süreçlerinden geçtikten sonra, alışılmışın dışında anlamlar yüklü olarak sunuluyor.
Viñas aynı fotoğraf karesinde birden çok renk filtresi kullanarak bize, bildiklerimizle bu dünyadan farklı bir dünya göstermenin yolunu bulmaya çalışırken, Gerasimou’nun işleri binlerce yıl boyunca inşa ettiğimiz medeniyetin dışında yaşamın neye benzediğine, grup halinde var olmaya gönderme yapıyor.
Basim Magdy’nin küratörlüğünü yaptığı sergi 3 Şubat 2018 tarihine kadar İstanbul, .artSümer’de izlenebilir.