1933’te İzmit’te doğdu. Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Paris’te hukuk okudu. Aynı şehirde gazeteci ve foto muhabiri olarak çalıştı. 1961’de televizyona geçti. Başta İsveç Televizyonu (SVT) olmak üzere, Avrupa ve Amerika’daki değişik televizyon kanallarında, dünyanın dört köşesindeki ülkelerle ilgili sosyal, kültürel ve politik içerikli belgeseller hazırladı. 1970-72 yıllarında Şili’de, Allende iktidarı sırasında İsveç Televizyonu’nun Latin Amerika temsilciliğinde bulundu. Uzun yıllar Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinde çalıştı ve bu arada Vietnam Savaşı’nı görüntüledi. 70’li yıllarda Afrika’da Zimbabwe (Rodezya), Mozambik, Gine-Bissau ve Botswana’nın bağımsızlıklarına kavuşmasına kamerası ile tanık oldu.
Aralarında Nuhun Gemisi (1961), Ateşte Yürüyenler (1966), Mayıs 68 Paris (1968), Vietnam Cehennemi (1969), Pablo Neruda (1971), Boğaziçine Sığınanlar (1990), Turkuaz (1990) gibi yapıtların da bulunduğu birçok belgesele imza attı.
Başta kendisi de gazeteci ve yönetmen olan eşi Barbro Karabuda’nın (Menekşe Koyu) olmak üzere, Tunç Okan’nın (Otobüs), Ömer Kavur’un (Yusuf ile Kenan) ve Türkân Şoray’ın (Yılanı Öldürseler) uzun metrajlı filmleriyle TRT için çekilen bazı oyunlarda (Kaldırım Serçesi, Keşanlı Ali Destanı) görüntü yönetmeni olarak görev yapan Karabuda’nın Jacques Preevert’in şiirlerini görüntülediği Paris (1961) adlı fotoğraf kitabının yanısıra Mekke’ye Yolculuk (1966), Türkiye (1967) ve Gine-Bissau (1976) adlı kitapları bulunmaktadır. Ayrıca anıları ve yaşamını İndim Zaman Bahçesine (1998), Zaman Bahçesinden Portreler (2001), Zoraki Randevular Parkı (2003) ve Göz Tanığı Kulak Misafiri (2007) adlı kitaplarda yayınladı. 50 yılı aşkın bir süre İsveç’te yaşayan Karabuda 24 Ağustos günü öldü.
Nilgün Güresin’in Karabuda ile yapmış olduğu söyleşi için.