Ekin Kula, Hazel Kılınç, Zeynep Üçöz
“kırpıntılar, kıymıklar, cam kırıkları, kabuklar”, Uwe Johnson’ın bellek üzerine kaleme aldığı aynı isimli metninden ilhamını alıyor. Mekanda inşa edilen ortak belleğe ve hatırlamaya dair bir yanıt arayışı olan bu sergi; belleğin yeniden kurulması halini, imgeleri/kelimeleri, kimi zaman birbirinden uzaklaştırırken kimi zaman birbirine yaklaştırıyor.
“Keşke bellek, mevcut gerçekliğin unsurlarını sınıflandırmak üzere kullandığımız kaplar içinde geçmişi saklayabilseydi! … Kısmi bir benzerliğin, rastgele ve absürt olanın dürtmesiyle, bellek gerçekler, şekiller, yabancı dil ve ilgisiz jestler için gönüllü çalışacaktır, ona katran, küf ve taze deniz meltemi karışımı bir koku koklatıp ya da Gustafsson’un meşhur balık salatasının kokusunu önünde hafifçe estirip ondan bir zamanlar gerçekliğe yaşam bilincine, eyleme karşılık gelen o boşluğun içindeki şeyleri isteyin: bunları temin etmeyi reddedecektir. Bu süzgeç, kırıntıların, kıymıkların, cam kırıklarının, kabukların içeri sızmasına ve bunların talan olmuş, mekansız kalmış olan imge üzerinde anlamsız bir şekilde dağılmasına izin verecek, peşine düştüğümüz imgenin izlerini imha ederek bizi gözlerimiz açıkken kör bırakacaktır”
(Uwe Johnson, Mnemosyne’in Hazine Sandıkları – Platon’dan Derrida’ya Bellek Kuramı Üzerine Metinler, 2017)
Yermekân adını -dünyanın zemini olarak- yeryüzünde, bilinen anlamıyla sınırlarla çizilmiş bir mekân olmasından alır. Ancak mekânı bu anlamının dışında, varlığın herhangi bir formda var olduğu yer olarak tanımlamaktan yanadır. Mekanın yeryüzü kadar kapsayıcı, açık ve dönüştürebilir olmasını önceler, uzamın ve dahiliyetlerinin altını çizer.
Yermekân, düşünüm, üretim ve paylaşım için hem fiziksel hem de zihinsel bir zemindir. Alternatiflerin çoğalabileceğine duyduğu inançla mekânı paylaşıma açar, çeşitli atölye çalışmaları yürütür, etkinlikler düzenler ve elbette birlikte yemekler yemeye, şarkılar söylemeye de açıktır.
“Biz, yaratıcılığı ön planda tutarak ortaklaşmayı amaçladığımız, sınırları belirlenmiş bir mekânda herkes için sınırsız hareket alanı oluşturmak istiyoruz. Mekânın dönüştürülebilir, eksiltilebilir, çoğaltılabilir ve elbette paylaşılabilir olduğunu düşünmekle birlikte sanat yapmayı diğer eylemlerden ayrı bir edim olarak görmüyor, sadece yaşıyoruz.”
Ekin, Hazel, Zeynep
“kırpıntılar, kıymıklar, cam kırıkları, kabuklar”, 21 Haziran – 31 Temmuz 2023 tarihleri arasında; Pazartesi günleri hariç 11:00-18:30 saatleri arasında Yermekân Hoşdere Cad. No:6/C Ayrancı/Çankaya, Ankara adresinde görülebilir.