Yüzeyin altında, zihinde, en içeride, sadece onu taşıyanın bildiği bir yer var. Yaşanmışlıkların, anıların, belki de en baştan beri gelen tüm her şeyin saklandığı bir yer. Günlük yaşantımız, bu saklı yere anlık geçişlerle örülü. Bir oradayız, bir buradayız. Benliğin kimsenin ulaşamayacağı kalesi bu bahsettiğim.
Inner serisi, bu geçiş anlarını hissettiren fotoğraflardan oluşuyor. Kişilerin içinde bulundukları ortamdan koptukları, başka bir âlemde seyrettikleri anlar. Kendi dışındaki herkesin sadece seyirci kalabildiği anlar bunlar. Düşünmeden göz kırptığımız, düşünmeden nefes aldığımız gibi yapıyoruz bu geçişleri. İnsanın kendi gerçeğiyle, kendisi ile yüz yüze olduğu anlar. Kişinin tek başına hüküm sürdüğü iç dünyası üzerine bir seri. Günlük hayatımın içinde, kıvılcımlar halinde beliren bu anları, instagramda #travellingwithstrangers (yabancılarla seyahat etmek) etiketi ile biraz daha dar bir alanda sürdürüyorum.
Kontrast Sayı 47, Mayıs-Haziran 2015
Hazırlayan: Ceren ÖZCAN